Hayatımızı acısıyla tatlısıyla paylaşırız birileri ile. Aile, akraba, arkadaş, öğretmen, amir, memur, simitçi, kasap, kasiyer ve sair, gün içerisinde temasta olduğumuz pek çok kişi örneği verebiliriz. Dünyamızı süsleyen, her mevsim ayrı bir renk ve ahenge bürünen ağaçlar, çiçekler, çimenler renk katar yaşamımıza. Yine hayatımızı paylaştığımız, ama evde ama çevremizde hayvanlarla temas halinde, etkileşim içerisinde yaşarız.
Geçmişten günümüze pek çoğu ile evimizi paylaşırız, renk katar hayatımıza, kimi mırıldaması ile huzur verir, kimi acıktığında masum bakışları ile sizden bekler yemini, mamasını.
Tarihimize hayvanlar açısından bakıldığında Osmanlı döneminde hayvanlara merhametle yaklaşıldığı, onların yararına vakıflar kurulduğu, hayvanların refahına yönelik kanunnameler çıkarıldığını görürüz.
Sultan III. Murad 19 Mart 1587’de İstanbul Kadısı’na gönderdiği fermanda at ve katırlara tahammüllerinin üzerinde yük taşıtılmasını yasaklamış, hayvanların bakım ve beslenmesine ilişkin ikaz ve hükümlere uymayanların cezalandırılacağı bildirilmiştir. Bu ferman, dünyada hayvan haklarına ilişkin ilk kapsamlı düzenlemedir.
Osmanlı döneminde halk, sokak hayvanlarını beslemesi için mancacı denilen kişilere para verir, onlar da düzenli olarak sokakta aç kalan hayvanları beslerdi.
Yakın zamana baktığımızda ise Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 18 Kasım 1999 tarihinde Strazburg'da imzalandığını, 22 Temmuz 2003 tarihinde de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiğini görmekteyiz.
Avrupa Sözleşmesi dikkate alınarak 24 Haziran 2004 tarihinde de 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun yürürlüğe girdiğini biliyoruz.
Hayvanları Koruma Kanunu’nda Ev ve Süs Hayvanı; insan tarafından özellikle evde, işyerlerinde ya da arazisinde özel zevk ve refakat amacıyla muhafaza edilen veya edilmesi tasarlanan, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen her türlü hayvan olarak tanımlanmaktadır.
Ev ve süs hayvanı sahipleri; hayvanı barındırmak, hayvanın türüne ve üreme yöntemine uygun olan etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri almakla yükümlü tutulmaktadır. Bu yükümlülükleri yerine getirmeyen veya ihmal eden kişilerin hayvanlarına el konulabilmektedir. El konulan hayvanlar ise yeniden sahiplendirilir veya koruma altına alınır.
Hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre kirliliğini, insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla yükümlü olup; zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları hukuken tazmin etmek zorunda bırakılmaktadır.
Kedi ve köpek sahipleri hayvanlarını otuz gün içerisinde bağlı bulundukları belediyelere kaydettirmek zorundadır. Kaydettirilmediği taktirde hayvan başına 2019 yılı kapsamında 1.132 TL idari para cezası uygulanır.
Sahibi olduğu kedi ve köpeği kaydettirme zorunluluğu, 26 Şubat 2018 tarihli Yönetmelik ile yeniden düzenlenmiştir. Buna göre köpekler 01 Ocak 2021, kediler ise 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren bir yıl içerisinde Tarım ve Orman Müdürlüklerine mikroçip ile sahiplerince kaydettirilmek zorunda olacaklardır.
Yine hayvanların temel koruyucu sağlık ihtiyacı olan aşı ve antiparaziter ilaç uygulamaları aksatılmadan hayvan sahibince veteriner hekimlere uygulatılmalıdır.
Eskişehir-Bilecik Bölgesi Veteriner Hekimler Odası ile İstanbul Veteriner Hekimler Odası ücret tarifesi dikkate alınarak yılda bir kez muayene olmak üzere, kuduz aşısı, karma aşı ve antiparaziter ilaç uygulama bedelleri Tablo 1’de gösterilmektedir.
Tablo 1
Ücret Tarifesi/TL
Uygulama
|
Eskişehir-Bilecik (2018 Yılı)
|
İstanbul (2020 Yılı)
|
Kedi
|
Köpek
|
Kedi
|
Köpek
|
Muayene
|
90
|
90
|
130
|
130
|
Kuduz Aşısı
|
70
|
70
|
95
|
95
|
Karma Aşı
|
70
|
70
|
115
|
115
|
Antiparaziter Uygulama*
|
300
|
320
|
620
|
720
|
Toplam
|
530
|
550
|
960
|
1.060
|
(* Preziquantel enjektabl yılda dört uygulama + damlatma preparat ile yılda dört uygulama ve preparat bedeli.)
Kuru mama ile beslediğimizi ve orta kalitede bir mama seçtiğimizi varsayarak kedinin günde 40 g köpeğin ise günde 400 g mama tükettiği hesabı ile kedide 675 TL, köpekte ise 3.000 TL yıllık mama sarfiyatı olabilmektedir. Kedinin ayrıca yaklaşık olarak yıllık 360 TL’lik kum sarfiyatı da unutulmamalıdır.
Tüm bunlar dikkate alınarak hayvanımızın bir yıllık asgari bakım bedelleri Tablo 2’de gösterilmektedir.
Tablo 2
Bir Yıllık Asgari Bakım Bedeli/TL
Eskişehir-Bilecik (2018 Yılı)
|
İstanbul (2020 Yılı)
|
Kedi
|
Köpek
|
Kedi
|
Köpek
|
1.565
|
3.550
|
1.995
|
4.060
|
Bunlara ilave olarak kedi ve köpeğimizin kısırlaştırma maliyeti hayvanın cinsiyet ve kilosuna göre değişmekle beraber anestezi ve operasyon bedeli olarak takriben Tablo 3’de gösterilmektedir.
Tablo 3
Kısırlaştırma Bedeli/TL
|
Eskişehir-Bilecik (2018 Yılı)
|
İstanbul (2020 Yılı)
|
Erkek Kedi
|
300
|
640
|
Dişi Kedi
|
375
|
870
|
Erkek Köpek
|
350
|
690
|
Dişi Köpek
|
450
|
1.140
|
Hayvan sahiplenmenin ekonomik, sosyolojik boyutlarının yanı sıra hayvan sağlığı ve refahı boyutlarının da olduğu unutulmamalıdır. Minik, sevimli, sıcak bakışlı dostumuz sizden sadece mama ve sevgi beklerken, büyüyerek fizyolojisinin değişmesi sonucu çiftleşme isteği ile baktığınız ortamdan kaçma eğilimine girebilecek, sesi daha gür çıkabilecek, tuvalet ihtiyacı biraz daha sorun olabilecek, tüy dökümü artabilecek, biraz da kokabilecek. Tüm bunların kısmen veya tamamen çözümü bulunmakla beraber hayvan sahiplenirken mutlaka dikkate alınmalıdır.
Hayvan sahiplenmeden önce sorumluluğunu alacak kişinin hayvanın her türlü ihtiyacını karşılayabileceğinden, geçici bir hevesle hayvan sahiplenmek istemediğinden emin olması gerekmektedir.
Hayvan sahiplenmenin, yaklaşık 15 yıl sürecek bir birlikteliğin, karne hediyesine, sevgililer günü hediyesine indirgenmesi, bu kadar basit algılanması hayvan refahı ihlaline neden olmakta ve maalesef terk edilen hayvan varlığına sebebiyet verebilmektedir. Sahiplenilen hayvanın terk edilmesi yasak olup ancak yeniden sahiplenilebilir veya hayvan bakımevine teslim edilebilir. Buna rağmen terk edildiği takdirde sahibine 2020 yılı kapsamında 628 TL idari para cezası uygulanır.
Sahipli kedi ve köpeklerin kısırlaştırılmaları esas olmakla beraber hayvanlarını yavrulatmak isteyenler, doğacak yavruları belediyelerde kayıt altına aldırarak bakmak veya sahiplendirmekle yükümlüdür. Aksi takdirde hayvan başına 2020 yılı kapsamında 947 TL idari para cezası uygulanır.
Apartman dairelerinde evcil hayvan bakılıp bakılamayacağı zaman zaman gündeme gelebilmekte, hukuka konu edilebilmektedir. Kat Mülkiyeti Kanunu’na istinaden tutulan Apartman Yönetim Planlarında evcil hayvan bakılıp bakılamayacağı ifadelerine yer verilebilmekte olup anlaşmazlıklar genelde mahkeme ile neticelenmektedir. Kat maliklerince müsaade edilmediğinde apartmanda köpek beslenemez şeklinde Yargıtay Kararı bulunmakla beraber, Apartman Yönetim Planında evcil hayvan bakılamayacağı yönünde şart bulunsa dahi bilirkişi incelemeleri, hayvan bakan kişinin sosyal ve psikolojik değerlendirilmesi ile bakılabileceği yönünde mahkemelerce karar verilebildiği de görülmektedir.
Sahipsiz hayvanların bakımevlerine alınarak kısırlaştırılıp, koruyucu aşı uygulanıp, işaretlenip (küpe, kulak kepçesi altına dövme, mikroçip ile), sahiplendirilemeyen hayvanların bu işlemlerden sonra öncelikle alındığı ortama geri bırakılma işlemleri yerel yönetimlerce yapılmaktadır. Belediyelere ait sahipsiz hayvan bakımevlerinde sahip bekleyen hayvanlar olduğu unutulmamalı, hayvan satın almadan önce mutlaka bakımevleri ziyaret edilmelidir.
Sevginin bedeli var!
Muhammet Nuri Coşkun
Veteriner Hekim
Tüketiciyi Destekleme Derneği
İstanbul Şube Başkan Yardımcısı