Tüketicilerin ellerinde sözleşme olmamasından dolayı uğradıkları mağduriyetleri değerlendiren Tüketiciyi Destekleme Derneği Çözüm Merkezi Başkanı Osman ÇAĞATAY “bankalar tüketiciyle yapmış olduğu sözleşmeyi vermemek için çeşitli bahaneler öne sürerek tüketiciyi canından bezdirmektedir.”dedi
Çözüm merkezi başkanı Osman Çağatay konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır:
Sözleşme, taraflardan birinin yaptığı bir önerinin karşı taraf ya da öteki taraflarca benimsenmesiyle oluşur. Bir sözleşmede tarafların karşılıklı çıkarları bulunur.
Bir sözleşmenin geçerli olması için tarafların sözleşmeyi özgür iradeleriyle ve bilinçli olarak yapmış olmaları gereklidir. Taraflardan birinin zorlanması, korkutulması ya da aldatılması yoluyla yapılan sözleşmeler geçersizdir. Yasalara göre ergin sayılmayanlar, akıl hastaları, çocuklar sözleşme yapamaz. Konusu yasalara ya da ahlaka aykırı sözleşmeler yapılamaz.
- Sözleşmenin yeteri kadar açık ve anlaşılır olup olmadığı,
- Sözleşmede yazım kurallarına uyulup uyulmadığı,
- Sözleşmenin bir sözleşmede bulunması gereken tüm hususları kapsayıp kapsamadığı,
- Sözleşmede gereksiz ayrıntıdan kaçınılıp kaçınılmadığı,
- Sözleşmenin bir bütünlük teşkil edip etmediği,
- Sözleşmenin ilgili yasal hüküm ve kavramlara uygun olup olmadığı,
- Sözleşmede tarafların istek ve amaçlarının yeterince gözetilip gözetilmediği,
- Sözleşmede tarafların hak ve yükümlülüklerinin tam olarak ifade edilip edilmediği
4077 sayılı Tüketicini korunması hakkında ki kanun gereği Yapılan Sözleşmelerin mutlaka iki suret yapılarak karşılıklı olarak şahıslarda bulunmasını zorunlu hale getirmiştir.
Bu nedenle bazı bankaların tüketici ile yapmış olduğu sözleşmenin bir suretini tüketiciye vermediği gibi tüketici tarafından istediğinde çeşitli mazeretler gösterilip tüketici haklarını ihlal etmektedirler.
Hak arama yollarının anahtarı belgedir. Belge Yolsa hak aramak yoktur.
Tüketiciler her ne suretle olursa olsun yapmış olduğu sözleşmenin bir örneğini almalıdır.
Osman ÇAĞATAY
Çözüm merkezi başkanı