Porsuk Çayı’nın değeri tartışılabilir mi?Elbette ki hayır…“Paha biçilmez değere sahip” tanımlaması bile yetersiz kalır.Doğanın Eskişehir’e harika bir armağanı…“Gözbebeği gibi korunması” gerekir.Ne yazık ki, gerekenin yapıldığı söylenemez.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gerekenin yapılması şöyle dursun, yıllardır yapılmaması gereken ne varsa hepsi yapıldı.

“Açık kanalizasyon hattı” olarak kullanıldığı bile oldu.

“Acımasızca katledildi” demek yanlış olmaz.

Gecikmeli olarak da olsa alınan bazı önlemler var.

Ancak Porsuk Çayı için “tam anlamıyla koruma altında” demek hala söz konusu değil…

Geçmiştekiler kadar olmasa da kirlilik kaynakları varlıklarını sürdürüyorlar.

Kütahya’da da varlar, Eskişehir’de de…

Değişik zeminlerde dile getiriliyorlar.

Dile getirilmesine getiriliyorlar da boşuna… Kirlilik kaynaklarını ortadan kaldırma konusunda ciddi bir çaba yok.

Aslında “hiç çaba yok” demek daha doğru olur.

Porsuk Çayı ile ilgili yeni bir bilgi var.

Bilgilendirmeyi yapan Tüketiciyi Destekleme Derneği Başkanı Süleyman Bakal…

Verdiği bilgi “Porsuk’la ilgili Bakanlık talimatı” denilebilir.

“Porsuk Baraj Gölü Havzası Özel Hükümleri’nde henüz tamamlanmayan yükümlülükler bulunuyor.

4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde edindiğimiz bilgilere göre; Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na 24 Ağustos 2016 tarihinde yapılan sunum neticesinde Kütahya Atıksu Arıtma Tesisi inşaatının hızlandırılması, Eskişehir İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin ozonlama tesisi ilavesinin araştırılması, Porsuk Baraj Gölü Havzası’ndaki münferit sanayilerin OSB altında toplanması, Porsuk Baraj Gölü havzasındaki münferit hayvancılık faaliyetlerinin baraja uzak bir bölgede toplanarak hayvansal atıkların ortak bertarafının sağlanması ve bunun kontrolü için gerekli tedbirlerin alınması konuları Bakan Eroğlu tarafından talimatlandırılmıtır.”

TÜKDES Başkanı Süleyman Bakal’ın aktardığı bilgi böyle…

Son derece önemli…

Daha önce de belirttik.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından verilen talimatları içeriyor.

Yinelersek…

Bakan tarafından verilen dört talimat var.

-Kütahya Atıksu Arıtma Tesisi inşaatı hızlandırılsın…

-Eskişehir İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin ozonlama tesisi ilavesinin araştırılması…

-Porsuk Baraj Gölü Havzası’nda bulanan sanayi kuruluşlarının kaldırılması…

-Porsuk Baraj Gölü Havzası’ndaki hayvancılık faaliyetlerin baraja uzak bir bölgeye kaydırılması…

Dördü de son derece önemli…

Peki karşılıkları ne oldu?

TÜKDES Başkanı Süleyman Bakal’ın açıklamasında “talimat tarihi” konusunda bir bilgi yok.

Ancak “sunum” tarihi var.

24 Ağustos 2016…

Talimatlar da ona yakın bir tarihte verilmiş olsa gerek…

O günlerden bugünlere geçen süre kısa değil…

Bir yıl olmaya az kaldı.

Çok iş yapmaya yetecek bir süre…

Süre çok iş yapmaya yeter de o sürede yapılan ne iş var?

“Soruya yanıt” olabilecek resmi bir bilgi yok.

Ancak gerçekler de ortada…

“Talimatlar doğrultusunda yapılan bir iş” görmek olanaksız…

Anımsanacaktır.

İl Koordinasyon Kurulu’nun son toplantısında Porsuk Çayı gündeme gelmiş ve kurum temsilcileri arasında tartışma konusu olmuştu.

Bakan talimatları doğrultusunda yapılmış bir iş olsa dile getirilirdi.

Toplantı demişken… O toplantıda “yapılsın” denilen bir iş vardı.

“Kütahya’ya gidilip incelemelerde bulunulacak”, hatta “denetim ekibinin güvenliği konusunda emniyet ve jandarmadan destek istenecek” idi.

Sahi ne oldu ki?

“Yapılsın” denilen denetim yapıldı mı?

Yapıldıysa sonucu ne oldu, yapılmadıysa neden?

Sorulara yanıt verilir umarız.

Neyse…

Bakan tarafından verilen dört talimatın karşılığı meçhul…

TÜKDES Başkanı Süleyman Bakal’ın bu konuda bir bilgisi olup olmadığını bilemiyoruz.

Varsa o bilgilerini de kamuoyu ile paylaşmalı…

Açıklamasının son bölümünde “Konuya duyarlı olan her kurum, kuruluş ile elimizdeki bilgi ve belgeleri paylaşmak, işbirliği yapmak istiyoruz” diyor zaten…

Paylaşım kapsamını yalnızca kurum ve kuruluşlar ile sınırlı tutmamalı… Eskişehir kamuoyunu da “bilgi ve belge paylaşımı” kapsamına almalı.

Porsuk Çayı ile ilgili olarak bugüne kadar çok şey söylendi.

Ne yazık ki, büyük bölümü söylendikleri ile kaldı.

Şimdi de “Bakan talimat verdi” deniliyor.

Umarız ki, akıbetleri daha önce söylenilenler gibi olmaz.

Şehir Gazetesi-Vedat Alp-05.05.2017

http://www.sehirgazetesi.com.tr/yazarlar/vedat-alp/talimatlar-onemli-de-yerine-getirildiler-mi/730/